Modern gıda perakendeciliği sektöründe 40 milyar dolar perakende satış hacmini ve 245 bin kişilik istihdam gücünü temsil eden Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), tüketici odaklı perakendeci ve tedarikçi verimliliği temasıyla GPD – Ortak Gelişim Kongresi’nin ikincisini gerçekleştirdi. 8 Ekim’de Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleştirilen kongreye tüm Türkiye’den yaklaşık 750 perakendeci ve tedarikçi katıldı. Türkiye’de market zinciri, gıda servis zincirleri ve tedarikçileri bir araya getiren tek organizasyon olan kongrede sektörün önde gelen devleri verimlilik, ortak çözüm gibi uygulanmış kavramları paylaştı.
Neler dediler?
Yıldız Holding
Moderatörlüğünü Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet T. Nane’nin yaptığı oturumda konuşan Yıldız Holding Bizim Toplu Satış Mağazaları Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Pamir, iyi perakendeciliğin müşteri odaklı olduğuna işaret etti. Pamir, dünyada öne çıkan 3 büyük iş modeli olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Yarın önümüzde çok başka bir dünya var. Bugün süpermarket dediğimiz formatın en büyük avantajı müşteriye yakınlık, ama cep telefonu artık mağaza haline gelmiş durumda. Durakta insanlar cep telefonu ile barkod okutup, alışveriş yapıp, eve gittiğinde ürünlerini kapının önünde buluyor artık. İngiltere’de, Kore’de yayılmaya başlanan bir trend bu, o yüzden yarınki planı yaparken perakendeciler bu gerçeği unutmamalı, değişim ve dönüşüm anlamında bu gerçeği göz önünde bulundurmalı.”
Pamir, perakendecilerin her şeyi daha iyi yapmaları ve şirketlerinin performansını düşüren konuları belirleyip çözüm bulmaları gerektiğine vurgu yaparak, “Formatları, iş yapış biçimlerini taklit etmek iyi perakendeciler yaratmaz. Başarı için formatların iyi kullanılması lazım. İyi perakendeciler iyi formatlar üretiyor, formatlar iyi perakendeci olmayı sağlamıyor.” dedi.
Adese
Adese Genel Müdürü Sıtkı Erben de perakendeci olarak format ile iş yapış şekillerinde bir takım değişikliklere gidildiğini, bu sayede farklı formatların ortaya çıktığını, aslında işin özünün aynı olduğunu belirtti. Erben, formatların ortaya çıkmasını ya da mevcut formatın evrilmesini alışverişçinin sağladığını da anlattı.
P&G
P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ise tüketici alışkanlıklarını değiştiren etkenlere değindi. Teknolojinin gelişimi, şehirleşme kavramı ve kadınların iş hayatına her geçen gün daha fazla katılım sağlamasının alışverişçinin alışkanlıklarını değiştirdiğine dikkati çeken Turnaoğlu, şirketlerin bu gelişmelere göre pozisyon almaları gerektiğinin altını çizdi.
Coca-Cola İçecek
Coca-Cola İçecek Türkiye Genel Müdürü Lisani Atasayan, “Türkiye’de gazlı içecek sektöründe hane halkı penetrasyonu çok düşük. Türkiye’deki hanelerin yüzde 65’ine yılda 4 ya da 5 defa bizim ürünlerimiz giriyor. Yaptığımız promosyonlarla haneye girmeye çalışıyoruz” dedi. Atasayan, gelir yönetiminde verimlilik ve yeni stratejiler geliştirmenin önemine işaret ederek, “Gelir yönetimini 3 eksende irdelemek doğru olanı… Bunlardan birincisi değişen ekonomi, ikincisi değişen tüketici eğilimi ve tercihleri, üçüncüsü ise hızlı değişen teknoloji” ifadelerini kullandı.
BİM
BİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç da verimliliği sağlarken insan kaynağı, tedarikçiler, finansman ve altyapı kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğini belirtti. Ülke olarak sektör bazında insan kaynağı konusunda oldukça zor durumda olunduğunu dile getiren Aykaç, şunları kaydetti:
“Henüz daha perakendeyi meslek olarak kabul etmeyen insanlarla birlikte çalışmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bir takım mesafeler alındı ama yeterli değil. Biz de kendi formatımızın gereği olarak kendi insan kaynağımızı kendimiz eğiterek iyi hale getirmeye çalışıyoruz. İlginç bir şey açıklayayım; eylül ayı sonu itibarıyla sadece BİM’de çalışan 31 bin çalışanımız var ama İnsan Kaynakları departmanımız yok. Tedarikçi kısmına gelince, onunla bir zincirin halkasıyız dolayısıyla onlarla da verimli çalışmak zorundayız. Burada da bir kısım sorunlarımız var hala… Altyapı konusunda ve finansman verimliliğine de dikkat etmek gerekiyor.”
Aykaç, bilgi kaynağını doğru kullanarak verimliliğe katkı sağladıklarını anlatarak, “Şirket olarak becermeye çalıştığımız bir şey var; modelimiz ‘Becerebildiğin işi yap, beceremediğinden uzak dur’u uygulamaya çalışıyoruz. Bunu görebilmek adına da kısa testler yapıp bunu görüyoruz, sonra da karar verip yürüyoruz” dedi.
Promosyon konusuna da değinen Aykaç, promosyonun planlı yapılması durumunda tüketiciye yansıdığını fakat şirketlerin birbiri ile yarışması halinde ortaya enteresan manzaraların çıktığını söyledi.